KANSER TEDAVİSİNDE RADYASYON
RADYASYON TEDAVİSİ (RADYOTERAPİ) NEDİR?
Yüksek dozlardaki iyonizan radyasyonun tedavi amacıyla kullanılmasına Radyoterapi veya Işın Tedavisi adı verilir. Radyasyon özel cihazlarca üretilebilir ya da radyoaktif maddeler tarafından salınabilir. Tıpta öncelikle tanı amacıyla kullanımı başlamış (röntgen filmleri) olup daha yüksek enerji içeren cihazların geliştirilmesi ile kanser ve diğer bazı hastalıkların tedavisinde de kullanım alanları bulmuştur.
RADYOTERAPİ NASIL ETKİ EDER?
Yüksek dozdaki radyasyon DNA hasarı yaparak hücreleri öldürebilir ya da bölünüp çoğalmalarını engelleyebilir. Kanser hücreleri normal hücrelere göre çok daha hızlı bölünüp çoğaldığından teorik olarak radyoterapi kanser hücreleri üzerinde normal hücrelerden daha etkili olmaktadır. Ayrıca normal hücrelerin kendilerini onarmaları kanser hücrelerine göre çok daha kolay olmaktadır.
Radyoterapinin hücre tipine ve uygulandığı bölgeye göre etkinliği farklıdır. Örneğin küçük hücreli akciğer kanserinde çok etkili olarak hastalık bölgesini hızla yok edebildiği gibi sarkomlarda etkisi oldukça sınırlıdır. Hastalık tipine bağlı olarak radyasyon tedavisi sonrasında hastalıklı bölgenin büyümesi durdurulabilir, hastalık küçülebilir veya tamamen ortadan kaybolabilir.
Cerrahiler sonrasında, hastalıklı bölge tamamen çıkarıldığı durumlarda da mikroskobik hastalığın kontrol edilmesi ve alınan bölgede hastalığın tekrarlamaması amacıyla radyoterapi uygulanmalıdır.
Radyoterapi başlangıcında radyasyon onkologları, hastalıklı dokuların-tümör bölgelerinin en fazla dozla tedavi edildiğinde, normal dokuların radyasyondan zarar görmemesi için gerekli çalışmaları yaparak, tedaviyi medikal fizik uzmanları ile beraber planlamaktadırlar.
RADYOTERAPİNİN TEDAVİDEKİ ROLÜ?
Vücudun hemen hemen her bölgesindeki birçok kanser tipinde radyoterapi kullanılmaktadır. Bazı kanser tiplerinde radyoterapi tek tedavi yöntemidir, bazı kanser hastalarında ise cerrahi ve/veya ilaç tedavisi (Kemoterapi/hedefe yönelik tedaviler) ile birlikte uygulanarak hastalıkların tedavisi mümkün olmaktadır.
Radyoterapi cerrahi öncesinde tümörü küçültmek veya daha sınırlı cerrahi yapılmasına olanak sağlamak amacıyla yapılabilir. Bazı tümörlerde ise cerrahi sonrasında mikroskobik olarak kalmış olabilecek kanser hücrelerini temizleme amacı ile uygulanır. Cerrahi esnasında radyoterapinin uygulandığı yöntemler de (İntraoperatif Radyoterapi) vardır.
Hastalığı tam olarak iyileştirmenin mümkün olmadığı bazı durumlarda, hastanın ağrı, kanama gibi yakınmalarını azaltma amacı ile de radyoterapi uygulanabilir. Bu tür tedavilere “palyatif tedavi” adı verilir.
RADYOTERAPİ YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?
Tedavi amacı ile uygulanan birçok yöntemde olduğu gibi radyoterapide de bazı yan etkiler gelişebilir. Kanser hücrelerini yok edecek dozlardaki radyasyon normal hücre ve dokulara da zarar verebilir. Bu durumda hastada bazı rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Yan etkilerin riski genellikle kanserli hücreleri öldürmenin getireceği yararlara göre daha düşüktür.
Tedaviye bağlı yan etkiler ışınlanan bölgeye, uygulanacak radyasyon dozuna, tedavi cihazı ve radyoterapi tekniğine bağlı olarak farklılık gösterir.
Tedaviye bağlı olabilecek yan etkiler radyoterapi sırasında, sıklıkla tedavinin 2. haftasında başlayarak ilerleyebileceği gibi tedavi sonrası erken ve geç dönemlerde de gelişebilir.
Tedaviye başlamadan önce mutlaka doktorunuz ile görüşerek beklenen yan etkilerin ne olacağı konusunda bilgi almalısınız.
Sık görülen yan etkiler radyoterapi bölgeleri içinde anlatılmıştır.
RADYOTERAPİ NASIL VERİLİR?
Radyoterapi iki şekilde olabilir: Dışardan (eksternal) ve içeriden (internal) radyoterapi. Bazı hastalara bu iki şekil ardışık olarak uygulanabilir.
Çoğu hastada radyoterapi uygulaması dışardan “eksternal radyoterapi” şeklinde yapılır. Genellikle tedavi merkezlerinde radyoterapi cihazları kullanılarak ışınların hastalıklı dokuya yönlendirilmesi şeklinde gerçekleştirilir. Tedavi edilen hasta eksternal tedavi sırasında herhangi bir şey hissetmemektedir.
Eksternal tedaviler uzun yıllar, Kobalt-60 ya da lineer akseleratör denilen cihazlarla 2 boyutlu olarak gerçekleştirildi. İki boyutlu tedavilerde hedeflenen tüm bölge radyasyon alanı içine alınmakta idi. Bu şekilde oldukça fazla normal doku radyasyona maruz kaldığından yan etkiler daha fazla görülmekteydi. Ancak son yıllarda radyoterapi cihazlarındaki ve planlamalardaki dramatik değişikliklerle üç boyutlu konformal radyoterapi ve yoğunluk ayarlı radyoterapi (IMRT) uygulamaları, tümörlü bölgeleri ve normal dokuları volümetrik olarak tanımlamaktadır. Böylece hedef hacimler maksimum doz ile tedavi edilirken normal dokuların minimum doz alması planlanabilmektedir. Tedaviniz sırasında tam olarak hangi bölgelerin ışınlandığı ve hangi organların ne kadar doz radyasyon aldığı net şekilde bilinmekte, normal dokuların hasarlanmaması için gereken doz sınırları korunmaktadır.
Tedavi edilecek bölge en uygun teknolojiye göre planlandığında beklenen yan etkiler tedavi öncesi bilinerek önlemi alınmaya çalışılmaktadır.
İçeriden (internal) uygulanan radyasyonda ise, radyoaktif madde ya da kaynak ince tel ya da tüpler ile ya direkt tümör içine ya da bir vücut boşluğuna yerleştirilmektedir. Bazen de cerrahi sonrasında kalan boşluğa yerleştirme yapılabilmektedir.
RADYOTERAPİYİ KİM VERİR?
Radyasyon ile hastalıkların tedavisi konusunda uzmanlaşmış bir hekim olan “radyasyon onkoloğu” radyoterapi ile tedavi edilip edilmemenizi, tedavi alan ve dozlarını en uygun teknolojiyi kullanarak planlamaktadır.
Tedaviniz süresince radyasyon onkologları, özel bir ekip ile çalışır. Bu ekipte bulunabilecek elemanlar şunlardır:
• Radyasyon fizikçisi: Cihazların doğru çalıştığını ve uygun dozda radyasyon verdiğini denetler. Uygun teknik ile radyoterapi planını hazırlar.
• Radyoterapi hemşiresi: Tedavi süresince hemşirelik hizmetleri verir ve yan etkiler ile başa çıkmanıza yardımcı olur.
• Radyoterapi teknisyeni: Hazırlanan plana uygun olarak tedavi cihazlarında sizi yatırarak tedaviyi uygular.
Bu ekip dışında diyetisyen, fizyoterapist, psikiatri uzmanı, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve diğer sağlık çalışanlarından da yardım almanız söz konusu olabilir.
DOKTORUNUZ TEDAVİ PLANINI NASIL YAPAR?
Tedaviye başlamadan önce, bilgisayarlı planlama tomografisi çekilerek ışınlanacak olan alan işaretlenir. Amaç tedaviyi kişileştirmek ve kanserinizin türüne ve yaygınlığına göre seçilmesi gereken ışınlama tekniğini belirlemektir. Planlama tomografisinde tüm radyoterapi sırasında hangi pozisyonda yatmanız gerektiği belirlenir. Yatış şekliniz rahat edebileceğiniz, kıpırdamadan tedavi boyunca yatabileceğiniz, her tedavide aynı şekilde tekrarlanabilecek şekilde olmalıdır. Pozisyonunuzu sabitlemek için bazı aletler gerekebilir. Baş ve kol pozisyonunuz sabitlenir, kafa ve boyun hareketlerini sabitlemek için plastik (ısı ile eriyen ve sonra vücudunuzun şeklini alan) maskeler kullanılabilir, karın hareketleri içi özel aletler ile karın bölgesine baskı yapılabilir, ayaklarınızın altına düzgün durmasını sağlayan diz-bacak sabitleyiciler konabilir. Standart aletlerin yetmediği durumlarda, size özel vakumlu yataklar hazırlanarak tedaviniz boyunca yatış şekliniz belirlenebilir.
Tedavi planını bilgisayarlı tomografi ile yapmak tümörlü ve/veya tümörün yayılımı için en riskli bölgelerin belirlenmesinin yanı sıra korunması gereken normal dokuların da tespitine izin verir. Tomografi sırasında, bazı durumlarda damardan kontrast madde verilebilir. Planlama tomografisi çekildikten sonra cildinize işaretlemeler konularak (kolay çıkmayan kalem-bant veya tatu ile) kılavuz noktaları belirlenir. Tedavi başlayana kadar ve tedavi boyunca da yıkanırken bu işaretlerin çıkmamasına dikkat etmeniz gerekmektedir. Silinme olursa doktorunuza mutlaka haber veriniz.
Doktorunuz tarafından tomografi kesitleri üzerinde hedef hacim ve normal doku - organlar çizilerek radyoterapi planı yapılır. Volümlerin girildiği planlama tomografiniz sonrasında ne kadar radyasyon dozu verileceği, dozun nasıl verileceği, kaç seans süreceği ve normal dokuların alabileceği dozlar belirlenerek radyasyon fizikçisi yardımıyla planlamanız yapılır. Hazırlanan plan radyasyon onkoloğu ve radyasyon fizikçisinin birlikte onaylamasıyla tedavi aşamasına taşınır.
Tedaviniz başladıktan sonra doktorunuz, tedaviye cevabınızı, genel durumunuzu ve olası yan etkileri kontrol muayenelerde veya tedavi cihazında ihtiyaca göre belli sıklıkla takip edebilir. Planlanmış tedavileri zamanında almanız önemlidir. Uzun aksamalar tedavinin beklenen etkinliğini azaltabilir.
TEDAVİ NE KADAR SÜRER?
Radyoterapi genellikle haftada 5 gün olmak üzere toplam 2-7 hafta sürer. Dozların bu şekilde günlük olarak bölünmesi, normal dokuların ve hücrelerin korunması için yapılan bir uygulamadır. Hafta sonu verilen aralar, normal hücrelerin yenilenmesine fırsat verir.
Alacağınız toplam doz ve seans sayısı, kanserin tipine, tümörün yerleşimine, genel sağlık durumunuza ve aldığınız diğer tedavilere göre değişkenlik gösterebilir.
TEDAVİ SEANSLARI NASIL UYGULANIR?
Tedavi başlamadan önce giysilerinizi çıkarıp önlük giymeniz gerekebilir. Bu nedenle kolay değiştirebileceğiniz giysiler kullanmanızda fayda vardır.
Tedavi odasında, radyoterapi teknisyeni, tedavi alanını belirlemek için cildinize daha önceden işaretlenmiş çizgileri kullanarak planlama tomografisi çekilen pozisyonla aynı şekilde sizi yatırmalı ve kullanılan sabitleme aletlerini aynı şekilde uygulamalıdır.
Eksternal radyoterapi işlemi, bir Röntgen filmi çekilme işlemindeki gibi ağrısızdır, radyasyonu herhangi bir şekilde görmeniz, duymanız ya da hissetmeniz mümkün değildir. Tedaviden sonra da üzerinizde radyasyon bulunup çevrenize zarar vermezsiniz, özellikle tecrit vb diğer kişilerden uzak durmanıza gerek yoktur.
Tedavi sırasında özel durumlar dışında nefes tutmanıza gerek yoktur, sadece derin olmayan normal soluk alıp vermeniz gerekir. Radyoterapi seanslarında tanımlanan dozun en hassas şekilde verilip ışınların vücutta doğru yere ulaşması, tedavi boyunca hasta pozisyonunun bozulmayıp her tedavide aynı pozisyonun sağlanması ve hastanın konforunun en iyi şekilde sağlanması için ortamın hareketsiz hale getirilmesi önemlidir.
Radyoterapi teknisyeni, ışın verilmeden önce odadan ayrılır. Cihazlar, yakındaki küçük bir alandan kontrol edilir. Siz tedavi boyunca odadaki monitörler yoluyla izlenirsiniz. Bu sırada yalnız olsanız da, konuştuğunuzda sesiniz hoparlörden duyulabilir ve dışarıdan sizinle iletişim kurulabilir. Radyoterapi cihazları oldukça büyüktür ve tedavi alanı etrafında değişik açılarda dönerken gürültü çıkarabilirler. Başlangıçta cihazların büyüklüğü ve gürültüsü ürkütücü gelebilir. Cihazların ilgili teknisyenlerce çalıştırıldığı ve düzgün çalışmalarının sürekli olarak kontrol edildiği unutulmamalıdır.
Her seansta tedavi odasında 10 ila 20 dakika kalınmakla birlikte, radyasyon dozunun verilmesi 1 ila 5 dakikalık bir sürede gerçekleşmektedir. Tedavi başlangıcınızda alanlarınız direkt grafi veya tomografi ile kontrol edilmekte (tedavi hassasiyetine göre), düzeltmeler gerekli ise yapılmakta ve tedavi uygulanması başlatılmaktadır.
Gerekli durumlarda tedavi cihazların çalışması derhal durdurulabilmektedir.
TEDAVİ SÜRESİNCE BENİM YAPMAM GEREKENLER NELERDİR?
Vücudun tedaviye verdiği tepki hastadan hastaya çok değişik olabilmektedir. Bu nedenle tedavi planı gerekirse değişikliğe uğrayabilir.
Radyoterapi sırasında;
• Yeterince dinlenin. İhtiyaç duyduğunuzda uyumaya çalışın. Vücudunuz, tedavi süresince çok fazla enerji harcayacaktır, bu nedenle yorgunluk hissetmeniz doğaldır. Yorgunluk hissi tedavi bitmesinden sonra bile 4-6 hafta kadar sürebilir.
• İyi beslenme çok önemlidir. Kilo kaybını önleyecek şekilde dengeli bir beslenme önerilir.
• Özellikle tedavi alanına yakın bölgeleri sıkan, dar giysiler giymekten kaçının. Geniş, rahat ve sıkmayan giysiler kullanın.
• Tedavi alanındaki cildinizi korumanız önemlidir. Bu alana, doktorunuz ile konuşmadan kesinlikle sabun, losyon, parfüm, deodorant ve diğer kozmetik ürünleri uygulamayın.
• Bu alan için pamuklu ve rahat olan giysi ve çamaşırları tercih edin.
• Bu bölgedeki cildi ovmayın, kese, lif ve benzeri şeylerle tahriş etmeyin.
• Yapışkan bandaj kullanmayın. Çok gerekli ise tedavi alanı dışındaki cilt bölgelerine ve kağıt bazlı bandajlar ile uygulama yapın.
• Sıcak ya da soğuk bu bölgedeki cilde zarar verebilir. Bu alan için yıkamada da ılık suları tercih edin.
• Tıraş gerekli ise elektrikli makineler kullanın. Bunu mutlaka doktorunuz ile konuştuktan sonra yapın. Tüy dökücü kremler kullanmayın.
• Bölgeyi güneşten koruyun. Mümkünse, dışarı çıkarken hafif giysiler ile bölgeyi örtün. Güneşten koruyucu krem için doktorunuzun önerisini alın.
• Doktorunuzun, tedavi öncesinde almakta olduğunuz tüm ilaçlar hakkında bilgi sahibi olması gereklidir. Tedaviniz başladıktan sonra da almanız gereken ek ilaçlar olursa doktorunuza bilgi verin.
YAN ETKİLERLE BAŞA ÇIKMA
YAN ETKİLER HERKESTE AYNI MIDIR?
Radyoterapinin yan etkileri hastadan hastaya değişkenlik gösterir. Tedavi süresince hiç yan etki görülmeyebilir ya da bunlar çok hafif olabilir. Bazen de çok daha ciddi yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu yan etkilerin şiddeti genellikle kullanılan radyasyon dozuna ve tedavi edilen bölgeye bağlıdır. Genel sağlık durumunuz da (şeker hastalığı vb) yan etkilerin ortaya çıkıp çıkmayacağına ve ne şiddette olacağına etki eder. Yan etkilerin akut ve kronik yan etkiler olmak üzere ikiye ayrılır. Akut ya da erken görülen yan etkiler tedavi sırasında başlayabilir, bitimine yakın bir zamanda artabilir ve çoğunlukla birkaç hafta içinde kaybolurlar. Kronik ya da uzun dönem yan etkiler ise aylar-yıllar içinde gelişir ve genellikle kalıcıdırlar.
YAN ETKİLER AKTİVİTELERİMİ KISITLAR MI?
Bu şart değildir. Ortaya çıkan yan etki tipi ve şiddetine bağlıdır. Çoğu hasta tedavi esnasında işine devam edebilir, ev işi yapabilir ya da hoşlandıkları işlerle uğraşabilir. Bazen ise hastalar daha çok dinlenmeye ihtiyaç duyabilirler. Çok yorgunluk hissetmedikçe hoşunuza giden işlerle uğraşmanızda sakınca yoktur.
Doktorunuz tedavi alanındaki cilde zarar verebilecek aktiviteleri kısıtlamanızı isteyebilir.
Genellikle cinsel aktivitelerin kısıtlanması gerekmez ancak yorgunluk nedeni ile normalden daha isteksiz hissetmeniz mümkündür. Çoğu hastada bu durum geçicidir. Fakat jinekolojik bir rahatsızlık nedeniyle tedavi alıyorsanız doktorunuza danışmalısınız.
GÜÇSÜZLÜK NEDEN OLUŞUR?
Radyoterapi esnasında, vücut kendini yenilemek için büyük enerji harcar. Hastalığınız ile ilgili stres, tedavi için yaptığınız gidiş- gelişler ve radyasyonun etkileri birleşince güçsüzlük ve yorgunluk hissi oluşur. Çoğu hasta tedavi başladıktan sonra birkaç hafta içinde bunu hissedebilir. Bu durum tedavi bitimi sonrasında giderek azalır.
Tedaviniz süresince yorucu aktivitelerden kaçınmanız iyi bir fikirdir. Yorgunluk hissedince aktiviteleri kısıtlamanız ve vaktinizi dinlenebileceğiniz şekilde geçirmeniz daha uygundur. Gece mümkün olduğunca iyi uyuyun ve gün boyunca ihtiyaç hissettikçe dinlenin. Çalışıyorsanız işinize devam etmek isteyebilirsiniz ancak radyoterapi seansları zaman alıcı olabilir. Bu nedenle seans saatlerini işinize göre düzenleme konusunda doktorunuzun yardımını isteyebilirsiniz.
EGZERSİZ
Egzersiz kemoterapiye ve radyoterapiye bağlı yan etkileri azaltmakta, psikolojik durumu olumlu yönde geliştirmektedir. Kronik yorgunluk ve güçsüzlük şikayetlerine oldukça iyi gelecektir. Bisiklet, koşu, yürüyüş, yüzme gibi aerobik egzersizler, 30 dk veya daha fazla yapılarak, büyük kas gruplarını çalıştırabilirler. Her gün veya haftada 3 gün yapılabilir. İnsan fizyolojisine erken ve geç etkileri vardır.
Anabolik egzersiz (direnç egzersizleri) ise kas ve kemiklerin korunmasını, vücuttaki yağın azaltılmasını, fonksiyonel kapasitenin iyileştirilmesini sağlar. Basit aletlerle yapılan kas direncini arttırmaya yarayan egzersizler hastaları yormadan yapılabilir.
Normal bir yolda yürüyüş, bisiklet, hafif koşu ve yüzme en kolay yapılabilir egzersizlerdir. Bu aktiviteleri kendinizi yormadan günler içinde süresini arttırarak (15 dk – 60 dk) yapmanız önerilmektedir. Yürüyüş için mutlaka ayağınızda uygun bir ayakkabı ve üzerinizde bol kıyafetler olmalıdır. Direnç egzersizleri ise kasların gücünü ve dayanıklılığını artırabilmek için ağırlık kullanılarak yapılır. Bu ağırlıklar serbest ağırlıklar (dumbell gibi), elastik direnç bantları, egzersiz ipleri olabilir.
Hastalık bölgenize göre doktorunuza danışarak hafif egzersizler yapmanız önerilmektedir.
TEDAVİYE BAĞLI CİLT PROBLEMLERİ İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Tedavi alanındaki cilt dokusunun daha kırmızımsı, koyu renkte, hassas ya da güneşte yanmış gibi olduğunu fark edebilirsiniz. Tedavi başladıktan sonra birkaç hafta içinde ciltte kuruma oluşabilir. Bu tip rahatsızlılar ya da kaşınma şeklindeki yakınmaların tedavisi için doktorunuz öneride bulunacaktır. Bazı radyoterapi tiplerinde ise ciltte nemlenme ve aşırı duyarlılık gelişebilir. Bu özellikle cilt katlantılarının olduğu bölgelerde görülür. Bu tip bir durumun gelişmesi durumunda doktor ya da hemşirenizi mutlaka bilgilendirin. Bu alanların kurutulması ve hassasiyetin giderilmesi için tedaviler uygulanacaktır.
Tedavi alanında kalan cilt bölgesine çok özen göstermeniz gereklidir. Bu alanı tahriş etmekten kaçının. Ilık su ve sabun ile temizlik yapın. Çok sıkı giysiler giymeyin. Hassas alanları ovmaktan, keselemekten ve kaşımaktan kaçının. Isıtıcı termos, buz torbası gibi çok sıcak ya da soğuk şeylere temas ettirmeyin. Doktor onayı olmadan, pudra, krem, merhem, deodorant, vücut yağı, losyon ve benzeri kozmetik ürünleri kullanmayın. Bu tarz ürünlerin çoğu, cilt üzerinde radyoterapiyi etkileyebilecek kalıntılar bırakırlar.
Tedaviniz süresince ve tedavi bitiminden sonra en az 1 yıl süre ile bu bölgedeki cildinizi güneşe maruziyetten koruyun. Güneşe çıkmanız gerekli ise sıkmayan hafif giysiler ile bölgeyi koruyun. Gerekirse şapka kullanın. Güneşten koruyucu kremler için doktor önerilerini alın.
Ciltte görülen değişikliklerin çoğu tedavi bitiminden sonra birkaç haftada düzelir. Ancak bazen, tedavi alanındaki cilt bölgesi, öncesine göre daha koyu renkte kalabilir.
SAÇ DÖKÜLMESİ OLABİLİR Mİ?
Radyoterapi, alopesi olarak da ifade edilen saç dökülmesine yol açabilir. Radyoterapi, sadece tedavi bölgesindeki saç ya da kıllarda dökülme yapar, örneğin karın bölgesine tedavi uygulanıyorsa saçlarda dökülme olmaz. Ancak kafaya uygulanan radyoterapi saç dökülmesi yapabilir. Çoğu hastada tedavi bitiminden sonra saçlar yeniden çıksa da ilk başlarda bununla başa çıkmak zor gelebilir.
Saç ya da kılların yeniden çıkması, verilen radyoterapi dozuna bağlıdır. Ek olarak verilen kemoterapi de saç dökülmesi nedeni olabilir. Yüz ve boyun bölgesine uygulanan radyoterapi sonrasında sakallarda dökülme olabilir.
Tedavi sırasında saçlı deri çok hassas olabilir. Bu süre boyunca şapka veya eşarp kullanmak isteyebilirsiniz. Güneşe çıkacaksanız mutlaka saçlı deriyi korumanız gerekir. Peruk kullanmak isterseniz deriyi tahriş etmeyen cinsten olmasına özen gösterin. Peruk siparişi verecekseniz tedavinin erken döneminde yapmanızda fayda vardır, böylece saçınızın orijinal rengine yakın bir seçim yapma şansınız olacaktır.
KAN DEĞERLERİ İLE İLGİLİ YAN ETKİLER VAR MIDIR?
Nadiren radyoterapi beyaz küre (lökosit) ve trombosit adı verilen hücrelerin sayısını azaltabilir. Bunlar vücudun enfeksiyonlarla savaşmasını ve kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücrelerdir. Böyle bir yan etki olursa, kan değerleri düzelene dek tedaviye ara verilebilir.
Kan üreten kemiklerin (kafa tası, omurlar, kalça kemikleri vb) radyoterapi alanı içinde yer aldığı durumlarda kırmızı küre (eritrosit) sayısında da azalma görülebilir. Riskli bölgelerin tedavisinde haftalık kan tetkiki gerekir.
YEME PROBLEMLERİ OLUŞURSA NE YAPILABİLİR?
Bazı durumlarda yeme ve sindirme fonksiyonlarını etkileyen yan etkiler çıksa da hücrelerin yenilenmesine yardımcı olmak için yeterince beslenmeye özen göstermelisiniz. Radyoterapi boyunca kilo kaybetmemeniz önemlidir. Değişik gıdalar içeren küçük ve sık öğünler alın. Özel bir diyete ihtiyacınız varsa bunu doktorunuz söyleyecektir. Bir diyetisyen de bu konuda size yardımcı olabilir.
Kısa süreli yeme sorunları ile başa çıkmak tahmin ettiğinizden daha kolaydır. Bu konuda diyetisyenlerce hazırlanan kaynak kitaplar da bulunmaktadır.
Çiğneme ve yutma esnasında ağrınız varsa doktorunuz toz ya da sıvı diyet katkılarını kullanmanızı isteyebilir. Bu ürünler değişik aromalarda üretilmektedir. Tek olarak alınabildikleri gibi, meyve püreleri ve farklı içeceklerle de karıştırılabilmektedirler. Diyetisyen ya da doktorunuz size ek önerilerde bulunabilir.
Tedaviniz süresince iştahınızda azalma olabilir. Bunun nedeni hastalığınızın yarattığı stres ya da tedavinin tad alma duyusunda yaptığı değişiklikler olabilir.
İştahınız olmasa da gereken miktarda protein ve kalori almalısınız. İyi beslenen hastalar tedaviye daha iyi yanıt vermekte, yan etkiler ile de daha iyi başa çıkmaktadırlar.
• Yemek zamanı olmasa bile aç hissettiğinizde yemek yiyin
• Üç büyük öğün yerine daha küçük öğünleri daha sık olarak alın
• Alkol almak istiyorsanız bunu doktorunuza danışarak yapın. Bazı durumlarda yan etkileri artıracağından alkol almanıza izin verilmeyebilir.
Bu özellikle başboyun bölgesi tedavilerinde söz konusu olabilir.
• Sağlıklı atıştırmalık yiyecekleri yanınızda bulundurun.
• Günlük su (sıvı) alımınızı ihmal etmeyin
• Sadece çok küçük miktarlarda yemek yiyebiliyorsanız, öğündeki kalori miktarını artırmak için
• Tadını seviyorsanız tereyağı (keçi terayağı) ya da sıvı yağ eklemek, dondurma tüketmek besleyici olabilir
• Sıvı diyetleri öğün aralarında almak sebze yemeklerine kremalı soslar ya da eritme peyniri katmak önerilebillir.
Bazı hastalar katı yiyecekler yemek istemediğinde daha çok miktarda sıvı gıdalar tüketmeyi tercih edebilirler. Bu durum sizin için de geçerli ise süt tozu, pekmez veya az miktar bal katılmış içecekler, yoğurt, ayran gibi içecekler ya da hazır sıvı gıdalar alternatif olabilir.
RADYOTERAPİ DUYGUSAL DURMUNUZU ETKİLER Mİ?
Kanser tedavisi gören hastalar ve yakınlarında duygusal etkilenmeler görülmesi kaçınılmazdır. Depresif, sinirli, hassas, yalnız ya da çaresiz hissetmek olağandır. Radyoterapide yorgunluk etkisi ya da hormonal değişiklikler nedeni ile duygu durumu dolaylı olarak etkilenebilir ancak direkt olarak zihinsel ya da duygusal etki yapması mümkün değildir.
Çoğu hasta, kendine yakın hissettiği bir aile bireyi, arkadaş, hemşire veya psikologlarla hisleri hakkında konuşarak kendini iyi hissedebilir. Bu türden yardımlar için doktor önerisini alabilirsiniz.
TEDAVİ BÖLGELERİNE GÖRE YAN ETKİLER
BAŞ-BOYUN BÖLGESİNE VERİLEN RADYOTERAPİNİN YAN ETKİLERİ NELERDİR?
Baş-boyun bölgesine radyoterapi alan hastalarda ağızda tükrük salgısında azalma, kızarıklık, hassasiyet, mukozalarda yara oluşumları, yutma güçlüğü, plaklar, tat alma bozukluğu ve bulantı görülebilir. Bu yan etkiler sizde görülmeye başlıyorsa beslenmenizin etkilenmemesi ve artmaması için doktorunuza hızla bilgi verin.
Diğer yan etkiler tat alma duyusu kaybı, kulak ağrısı, çene altı derisinde sarkma şeklinde olabilir. Cilt değişiklikleri (kızarıklıki kahverengileşme, soyulma) de görülebilir. Ayrıca çenenizde sertlik hissi olduğunu ve ağzınızı eskisi kadar geniş açamadığınızı fark edebilirsiniz. Çene egzersizleri ile bu durum azaltılabilir.
Tedavi öncesi dişhekimi ile görüşmek iyi olacaktır. Baş-boyun bölgesine radyoterapi alıyorsanız dişler, diş etleri, ağız ve boğazınıza özellikle iyi bakmanız gerekir. Bu bölgelere alınan ışın ağız ve boğazın aşırı kurumasına, tükrük salgılarının azalmasına yol açarak enfeksiyon riskini arttırmaktadır.
Ağız problemleri ile ilgili yan etkiler için birkaç öneri:
• Acılı, baharatlı yiyeceklerden, çiğ sebze, kraker ve çerez gibi tahriş edici besinlerden uzak durun!
• Sıcak çay, çorba gibi yiyecekler yemeyin
• Sigara, tütün ürünleri ve alkol kullanmayın!
• Diş çürümesini hızlandıran şekerli besinleri almayın!
• Her yemekten sonra ağzınızı çalkalayarak ve yumuşak diş fırçası ile temizleyerek gıda kalıntılarını temizleyin
DİŞ BAKIMI
Baş-boyun bölgesine verilen radyoterapi diş çürümelerini kolaylaştırır. Ağız bakımı, sizin tedavinizin en önemli kısımlarından biridir. Radyoterapi başlamadan önce diş doktorunuzla konuşarak bakım yaptırın özellikle çürük ve çekilmesi gereken dişlerin tedavileri tamamlanmış olması önemlidir. Tedavi başlamadan önce dolgu ve diğer tedavileri tamamlayın.
Tedaviniz boyunca diş doktorunun sizi daha sık görmesi gerekebilir. Ayrıca diş çürümesini azaltabilecek ek önerileri olacaktır.
• Her yemekten sonra yumuşak bir fırça ile dişlerinizi fırçalayın
• Florlu ve tahriş edici özeliği olmayan bir diş macunu kullanın
• Önceden diş ipi kullanıyorsanız tedavi süresince de devam edin, bu işlemi dikkatli ve nazikçe yapın
• Soda ve karbonat gibi alkali ağız gargaraları her yemekten sonra kullanın
AĞIZ VE BOĞAZ PROBLEMLERİ İLE BAŞA ÇIKMA
Radyoterapinin ikinci ya da üçüncü haftasında ağız ve boğazda ağrı ve hassasiyet oluşabilir. Tedavi bitiminden sonra giderek azalmaya başlar. Ağız kuruluğu nedeni ile bu dönemde yutma güçlüğü yaşayabilirsiniz.
Doktorunuz ve diş doktorunuzun bu konudaki önerilerini alın.
Takma diş ya da protez kullanıyorsanız bu dönemde eskisi gibi ağzınıza uymadıklarını fark edebilirsiniz. Bu özellikle radyoterapi diş etlerinde şişmeye yol açtı ise geçerlidir. Takma diş ya da protezlerin diş etleri iltihabına yol açmasını engellemek önemlidir. Çok iyi temizleyerek kullanmanız önemlidir. Bunları kullanmayı tedavi bitimine dek ertelemeniz gerekebilir.
Tükürük bezleri eskisine göre daha az salgılama yaptığından ağız kuruluğu görülür. Gün boyunca soğuk su yudumlamak yardımcı olabilir. Sabahtan alacağınız bir bardak buzlu suyu yanınızda bulundurmanız ve arada yudumlamanız iyi olabilir. Gece de yatağınızın başında su bulundurun. Gazlı içeceklerin de ağız kuruluğuna iyi geldiği bazı hastalarca ifade edilmektedir. Şekersiz sakızlar da çiğnenebilir. Sigara ve alkolden uzak durmanız önemlidir.
Yemekleriniz et suyu ya da soslarla daha sulu hale getirmek yemenizi kolaylaştırabilir. Ağız kuruluğu tedavi bittikten sonra da devam edebilir.
MEME YADA GÖĞÜS BÖLGESİNE VERİLEN RADYOTERAPİDE HANGİ YAN ETKİLER GÖRÜLEBİLİR?
Yutma – yemek borusu ile ilgili sorunlar:
Göğüs (akciğer) bölgesine radyoterapi alıyorsanız yutma güçlüğü ya da yutarken ağrı hissi oluşabilir. Hastalar bunu boğazlarında takılma hissi olarak tarif eder. Ağız ve boğazdaki kuruluk yemeyi daha güç hale getirebilir.
• Tadını beğendiğiniz ve kolay yediğiniz yiyecekleri tercih edin
• Yiyecekleri yumuşatmak için soslar ve et suları kullanın
• Acılı, baharatlı ya da kraker, kuru ekmek gibi çok kuru gıdalardan kaçının
• Eskisine göre daha sık ve daha küçük öğünler alın. Yemeği küçük parçalara bölün ve yemenize yardımcı olacak sıvı ilaç takviyeleri ya da enerji ihtiyacınız karşılayacak sıvı gıdalar için doktorunuzun önerilerini alın
• Tat alma duyunuzda değişiklik varsa yemek hazırlamada değişik tarifleri deneyin
• Bol sıvı almaya özen gösterin
• Ilık veya soğuk gıdalar tüketin
Ayrıca; Öksürük, balgam çıkarma ortaya çıkabilir. Ateş, balgam miktarı ya da renginde değişiklikler, nefes darlığı gibi yan etkiler de oluşabilir. Bu tarz yan etkiler oluştuğunda doktorunuzu bilgilendirmeniz gereklidir.
Meme cerrahisinden sonra radyoterapi alacaksanız tedavi bölgesini zedelemeyecek yumuşak pamuklu kumaşlardan çamaşırlar ve sutyenleri tercih etmelisiniz. Omzunuzda hareket kısıtlılığı geliştiğini fark edebilirsiniz. Bunu azaltmak için gerekli egzersizler doktorunuz anlatacaktır. Cerrahiden sonra mümkün olan en erken dönemde yapmak önemlidir. Tedavi alanındaki, özellikle koltuk altındaki sıvı birikimine (seroma) bağlı şişlik de gelişebilecek yan etkilerdendir. Bunlar genelde 4-6 hafta içerisinde kaybolurlar.
Radyoterapi başladıktan sonra doktorunuz önermedikçe sıvının alınması gibi işlemleri yaptırmayın.
Mastektomi veya Meme koruyucu cerrahi sonrası radyoterapi alan hastalarda radyoterapiye bağlı cilt değişiklikleri oluşabilir. Kızarıklık, kahverengileşme, ödem ve soyulmalar radyoterapi sırasında oluşarak artabilir. Mutlaka kontrolde doktorunuza gösterin ve tedavisine erken başlayın. Bu reaksiyonlar tedavi bitiminden sonra 1 yıl süre ile devam edebilir. Ciltteki kızarıklık zamanla azalır, deri renginin koyulaştığını, güneş yanıklarındakine benzediğini fark edebilirsiniz. Gözenekler genişler. Bazen bu bölgedeki deri hassaslaşırken bazen de his kaybı oluşur. Deri ve yağ dokusu kalınlaşabilir ve memenin tedavi öncesine göre daha sert olduğunu hissedebilirsiniz. Bağ dokusu artışı ve sıvı birikimi nedeni ile meme boyutu artabilir. Tedavi bitiminden 10-12 ay sonra radyoterapiye bağlı bir değişiklikler düzelir. Bu süreden sonra memede saptayacağınız sertlik, boyut ya da görünüm değişikliği gibi bulguları doktorunuza bildirmelisiniz.
KARIN BÖLGESİNE VERİLEN RADYOTERAPİ SONRASI HANGİ YAN ETKİLER GÖRÜLEBİLİR?
Mide ya da karnın herhangi bir bölgesi ile ilgili tedavi alıyorsanız mide hassasiyeti, bulantı, ishal gibi problemlerle karşılaşabilirsiniz. Doktorunuz bu durumlarla başa çıkmak için ilaç önerisinde bulunacaktır. Doktorunuza danışmadan herhangi bir ilaç ya da bitkisel tedavi ürünü almayın.
BULANTI İLE BAŞA ÇIKMA
Bazı hastalar karın bölgesine verilen tedaviden sonra birkaç saat süre ile bulantı hissedebilirler. Bu durum sizde de varsa tedaviden birkaç saat öncesinden itibaren yemek yemeyin. Boş mide ile tedavi sorunlarını atlatmak daha kolay olacaktır. Tedavi bitiminden sonra da 1-2 saat yemek yememeniz iyi olabilir. Sorun devam ederse doktorunuz bulantı önleyici ilaçlar verebilir.
Tedavi başlamadan önce bulantınız varsa bu muhtemelen endişenize bağlıdır. Yumuşak, hafif gıdalar alınabilir. Bekleme odasında kitap okumak, mektup yazmak ya da bulmaca çözmek endişenizi azaltabilir.
• Küçük öğünler alın
• Sık ve yavaş yiyin- için
• Yağ içeriği yüksek, kızarmış yiyeceklerden kaçının
• Yemekler arasında soğuk içecekler için
• Aroması düşük, oda sıcaklığında servis edilebilen yiyecekleri tercih edin
• Çok şiddetli rahatsızlık varsa tamamen sıvıdan oluşan sindirimi kolay besinler denenebilir.
İSHAL İLE BAŞA ÇIKMA
İshal genelde tedavinin 3 veya 4. haftasında ortaya çıkar. Doktorunuz bunun için ilaç, özel diyet verebilir ya da daha farklı önerilerde bulunabilir. Aşağıdaki ek önerilerin faydası olabilir:
• İshal başlayınca tam sıvı diyet alın.
• İshali kötüleştirmeyecek sıvılar için öneriler alın.
• Çoğunlukla elma ya da şeftali suyu, açık çay, et suyu önerilecektir.
• Kramp ya da gaz oluşturabilecek çiğ sebze ve meyvelerden, tam tahıllı ekmeklerden, baklagillerden, tatlılardan ve baharatlardan uzak durun
• Sık ve küçük öğünler alın
• Rahatsız ediyorsa süt ve ürünlerinden kaçının
• İshal düzelmeye başladığında düşük lifli, pirinç, muz, elma püresi, patates püresi, az yağlı peynir gibi gıdalar alın
• Diyetinizde potasyumdan zengin, muz patates, kayısı gibi ürünleri bulundurun, çünkü ishalde, önemli bir mineral olan potasyum kaybı olmaktadır
• Karın bölgesine verilen radyoterapide diyet planlaması çok önemli bir yer tutar.
Tedavi bitiminde bu sorunların büyük oranda geçeceğini unutmayın. Tedavi süresince de yeterli beslenmeniz çok önemlidir. Bu nedenle küçük öğünlerde olabildiğince besleyici gıdalar almaya özen gösterin.
PELVİSE VERİLEN RADYOTERAPİDE NE GİBİ YAN ETKİLER OLUŞABİLİR?
Pelvis bölgesine (her iki kalça eklemi arasında kalan bölge) radyoterapi alıyorsanız daha önceden bahsedilen sindirim problemlerini (hazımsızlık-ishal vb) yaşayabilirsiniz. Ayrıca mesane de etkilenebileceğinden idrar yapma ile ilgili problemler de görülebilir. İdrarda yanma, sızlama vb. Bol sıvı alınması bu sorunları bir miktar azaltabilir. Ayrıca doktorunuz da ek önerilerde bulunabilir.
Bu bölge tedavilerinde üreme sistemi ile ilgili yan etkiler de görülebilir. Bunlar tedavi edilen organa göre değişkenlik gösterir. Çoğunluğu uzun sürmezler ancak bazıları uzun süreli ya da kalıcı türden yan etkiler olabilir. Tedaviniz başlamadan önce muhtemel yan etkileri ve ne kadar sürebileceklerini doktorunuza sorabilirsiniz.
TAKİP BAKIMI
“TAKİP” NE ANLAMA GELİR?
Tedaviniz bittikten sonra, bunun etkilerini belirlemek için düzenli muayeneler yapılması önemlidir. Kanser tipi ne olursa olsun düzenli kontroller ve muhtemelen kan tetkikleri ile filmlere ihtiyaç duyulacaktır. Radyasyon onkolojisi uzmanı da sizi radyoterapiye yönlendiren doktor da kontrollerini planlayacaktır.
Takip bakımı da hastadan hastaya değişken olabilir. Doktorunuz bu süreçteki planlamayı yapacaktır. Tedaviler ya da testler ile ilgili sorunuz olursa doktorunuza sormaktan çekinmeyin. Kendinize daha iyi bakmak için gereken şeyleri öğrenmeye özen gösterin.
Radyoterapiniz bittikten sonra şu soruları sormaya ihtiyaç duyabilirsiniz:
• Kontroller için ne sıklıkta gelmeliyim?
• Kan tetkikleri, filmler ne işe yarar?
• Sonuçları neyi değiştirir?
• Kemoterapi, cerrahi ya da diğer tedavilere ihtiyacım olacak mı?
• Tedavinin başarılı olduğunu nasıl anlayacağım?
• Tekrarlama olasılığı var mı?
• Normal yaşantıma ne zaman dönebilirim?
• Özel tedbirlere ihtiyacım var mı?
• Özel diyete ihtiyacım var mı?
• Egzersiz yapmalı mıyım?
• Protez ya da estetik ameliyata ihtiyacım olabilir mi?
AĞRI PROBLEMİ VARSA NE YAPILABİLİR?
Bazı hastalarda radyoterapi sonrasında da ağrı problemi olabilir. Radyasyon tedavisi alanına kesinlikle sıcak kompres uygulamayın. Ağrı kesiciler çoğunlukla işe yarar. Çok şiddetli ağrınız varsa doktorunuzdan ek öneriler alın. Bu konuda ağrı ile ilgilenen uzman doktorların da yardımı olabilir.
Korku ya da endişe durumunda ağrı daha da şiddetli olabilir. Gevşeme egzersizleri gibi yöntemlerin faydası olabilir. Hipnoz, akupunktur gibi yöntemler de denenmektedir.
RADYOTERAPİ BİTTİKTEN SONRA NELER YAPMALIYIM?
Çoğu hasta en azından bir süreliğine özel bir bakıma ihtiyaç duyar. Örneğin, tedavi bittikten sonraki haftalarda cilt problemleriniz olabilir. Tüm belirtiler kaybolana dek tedavi alanındaki cilt bölgesine özenli davranmanız, ılık duş alarak keseleme-ovalama yapmadan banyo yapmanız önerilir. İşaretlemeleri de çıkarmaya çalışmayınız, zamanla kaybolacaklardır. Özellikle radyoterapi alan bölgeyi güneşten korumalısınız.
İyileşme döneminde fazladan dinlenme ihtiyacınız olabilir. İhtiyacınız oldukça dinlenin ya da uyuyun. Aktivitelerinizin eski haline gelmesi için zaman tanıyın.
İNTRAOPERATİF RADYOTERAPİ NEDİR?
İntraoperatif radyoterapide cerrahi ve radyoterapi aynı anda uygulanır. Cerrah tümör dokusunu olabildiğince çıkartır ve çıkan bölgede kalmış olabilecek tümör hücrelerini temizlemek için cerrahinin hemen ardından hasta anestezi altında iken tümör yatağına radyoterapi verilir. Yaklaşık 20-30 dk sonra